"Din Ne İçindir" yazısında belirtmeye çalıştığım gibi; cennet dahi kuralsız, adapsız ve usulsüz değildir. Hz. Adem ilk cennete konulduğunda "şu ağaca yaklaşmayın" emri bunu göstermektedir. Yani Rabbimiz, bizlerin cennete layık huylar edinmiş kullar olarak dönmemizi, cenneti de bu kullar ile doldurmayı ve bu dünyayı karıştırdığı gibi cenneti dahi karıştıracak huylar edinen kullara ise cennetin kapılarını kapamayı istiyor. Çünkü daha din terbiyesinden geçmemiş insan, cennetteki temiz bir ağacın meyvesinden yememe emri karşısında dahi edepte hata ediyorsa, cennette gereken çok daha büyük kural ve edeplere riayet etmesi için önce bir din terbiyesinden geçmesi, o terbiyenin her yönünü ruhuna yerleştirmesi ve kötü huylarından arınmış olması gerekiyor. Çünkü nefsin algılarının aksine insanlar sanki bir meleğe dönüşüp de cennete girmeyecek, o cennetten lezzet alması için gereken yine aynı (ama mutmain olmuş) nefse sahip insan olarak girecek. Bu kötü huylardan biri de bir müslümanın diğer bir müslümana karşı olan adavetidir. Şu hadis de bunu ifade etmektedir;
İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. (Müslim, Îmân, 93)