Temel Noktalardaki Dikkatsizliklerimiz - 4 (Vesileler)

Asım Sabit.... 13 Şubat 2015 Cuma.... 0 Sesli Oku / Durdur

vesile, tatbikat
Dördüncüsü, Bu konuda yazacağım son temel nokta "vesilelerimiz"dir. Vesilelerimizin kendisine o kadar yoğunlaşıyoruz ki bunda da bazı esasları gözden kaçırıyoruz.
Allah Teâlâ (c.c.) Kuran'da farz kıldığı ibadetlerin dışında "Seni Allah'a ulaştıracak bir vesile ara" buyuruyor. Müslümanlar da kendilerince, cemaatlerince, tarikatlarınca uygulanan işleri kendilerine vesile tutmuşlardır. Ama bu vesilelerden maksat Allah (c.c.) ve O'nun (c.c.) rızası iken, zamanla ve dikkatsizliklerimizden dolayı vesilenin kendisi maksat haline gelebiliyor. Halbuki vesilenin maksat yapılması caiz görülmemiş, hatta haram olarak görülmüştür.

Mesela; bir kişi sırf Allah (c.c.) rızası için niyet edip sadaka verilen bir malı ihtiyacı olana ulaştırmakta aracılık yapsa, vesiledir. Ama zamanla “Ya hep ya da en çok ben aracı olayım” diye düşünüp çalışır olmuşsa, aracılıkta karşısına birtakım engeller çıkıp onu aşmak için her türlü yola başvurmuşsa, çünkü bu aracılık olmadan olmayacağını düşünüp kendisine şart ve mecbur haline getirmişse, vesile içerisinde bir tür adanmışlık hali oluşmuşsa; artık vesilenin kendisi maksat haline gelmiş demektir. Dolayısı ile Allah'ın (c.c.) rızası da maksat olmaktan çımıştır.
Görüyorum ki; nice cemaatler, tarikatlar ve insanlar kendilerine yol olarak tuttuğu vesileleri artık maksat haline getirmişler. Bazı insanlar vesilelerine, mesleklerine, hizmetlerine bir engel çıksa çok şiddetli tepki veriyorlar. Vesile tutulan bir işe dair “bu şekilde olması yanlıştır” dense ve ispat edilse, yine o “vesileyi” yapmakta ısrar ediyorlar. “Bakın bu yolla İslam da zarar görüyor; insanlar da yanlış yönlendiriliyor, doğru itikadı bulamıyorlar” da dense ve deliller sunulsa, aynı suçlamayı bu kez onlar yapıp o işlerde inat ediyorlar. Hangi iş olursa olsun bu durumda Allah'ın (c.c.) rızası ortadan kalkmış, vesilenin kendisi maksat olmuş, Allah'a (c.c.) ulaşmak için değil de vesileyi korumak için çalışılıyor demektir.
Halbuki, "Seni Allah'a ulaştıracak bir vesile ara" diyen Rabbimiz bir emir daha veriyor, “Bir işi bitirdiğinde hiç durma başaka bir iş tut, her daim de Allah'a yönel...”. Yani Rabbimiz, belli bir vesilede kalıp sürekli onunla amel edilmesini, dolayısı ile o vesilenin maksat haline gelmesini istemiyor. Bu ayetlerle buyuruyor ki “Seni Allah'a ulaştırmayı umduğun bir iş tut. Ama zamanla bu işin bazı yanlışları oluştuğunu gördüğünde, ya da doğru iken yapmaya engeller çıkıp yapamaz olduğunda, ya da bir engel olmayıp yapsan dahi fayda vermez-müslümana bir şey katmaz olduğunda; yine sadece Allah'a yönel, o işi bitir, seni Allah'a ulaştıracağını umduğun başka bir iş tut”. Bunun nedenini ve açıklamasını da yine en güzel şekilde Peygamber Efendimiz (a.s.m.) “İki günü eşit olan ziyandadır” hadisi ile bildiriyor. Dolayısı ile sürekli Allah'a (c.c.) doğru yolculuk halinde olmayan, sürekli yanlışlarını tespit edip düzeltmeye uğraşmayan, sürekli kendi maneviyatını ve nefsini mertebe mertebe yükseltip kendine bir şey katmayan, olduğu yerde çakılı kalır. Bu kişi olduğu yerde öylece durarak Allah'a (c.c.) ulaşamayacağı gibi geriye gitme ihtimali de vardır. Çünkü yıllarca çalışması sonucu vesileyi belli bir yere ulaştırmış kişi, eğer o vesile biter olmuş ise, o vesileyi yeniden etkin hale getirmesi için tekrardan başa dönmesi gerekir.
⚛⚛⚛
İşte bu dört yazıda müslümanların, cemaatlerin, tarikatların birbirleri ile çatışmasının en baş nedeni görmeye ve göstermeye çalıştım. Malesef “Lailaheillallah”ı tam olarak düşünmediğimizden, “Muhammedurrasulullah”daki inceliği unuttuğumuzdan, Allah'ın (c.c.) farz kıldığı ibadetleri yanlış bir bilinç ile yerine getirmeye uğraştığımızdan dolayı edindiğimiz fikirlerimiz üzerine bir takım işler ile uğraşıp onu kendimiz için vesile edindiğimiz ve bir de o vesileyi maksat haline getirdiğimizden çatışıp duruyoruz.

Site İçinde Ara
Günün Ayeti
Mü'minler ancak kardeştirler. O halde iki kardeşinizin arasını düzeltin. Allah'tan korkun ki merhamete lâyık görülesiniz.
Hucurat - 10
Günün Hadisi
Size nafile namaz ve sadakadan daha güzel ameli bildireyim mi? İki kişinin arasını düzeltmektir.
Tirmizi - T5020